Bu temel prensip üzerine, İsraillilere (ve tüm Yahudilere) çaÄŸrıda bulunuyoruz:
1) Müslümanlar ve Yahudiler, tüm evrenin ve canlıların Yaratıcısı olan tek bir Allah'a inanmaktadırlar. Hepimiz Allah'ın kullarıyız ve O'na döneceÄŸiz. O halde neden birbirimize düÅŸman olalım? İnandığımız kutsal kitaplar birbirinden farklıdır; ama hepimiz o kitaplara Allah'ın vahyi olduÄŸuna inandığımız için uyuyoruz. O halde neden birbirimize cephe alalım?
2) İsrailliler Müslümanlar yerine, ateist veya putperest insanlarla mı birarada yaÅŸamayı tercih ederlerdi? Kitab-ı Mukaddes, putperestlerin Yahudilere yaptıkları korkunç zulümleri anlatan pasajlarla doludur. Ateist ve dinsizlerin (örneÄŸin Nazilerin, antisemit ırkçıların veya Stalin Rusyası gibi komünist rejimlerin) Yahudilere uyguladıkları korkunç soykırım ve zulümler de ortadadır. Söz konusu dinsiz güçler, Yahudilerden Allah'a inandıkları için nefret etmiÅŸler ve bu yüzden onlara zulmetmiÅŸlerdir. Hem Müslümanlara hem de Yahudilere düÅŸman olan söz konusu ateist, komünist veya ırkçı güçlere karşı, iki dinin mensupları aynı safta deÄŸil midir?
3) Müslümanlar ve Yahudiler, aynı peygamberleri sevmekte ve saymaktadırlar. Hz. İbrahim, Hz. İshak, Hz. Yusuf, Hz. Musa veya Hz. Davud Yahudiler için ne kadar önemli ise, Müslümanlar için de en az o kadar önemlidir. Bu mübarek insanların üzerinde yaÅŸadıkları ve Allah'a hizmet ettikleri topraklar, Yahudiler için ne kadar kutsal ise, Müslümanlar için de en az o kadar kutsaldır. O halde neden bu toprakları gözyaşına ve kana boÄŸalım?
4) İsrail'in temel deÄŸerleri biz Müslümanlar için de kutsaldır. "İsrail" kelimesi, Kuran'da övgüyle anlatılan ve tüm Müslümanların saygıyla andıkları Hz. Yakub'un ismidir. Hz. Davud'un altı köÅŸeli yıldızı, bizim için de bir peygamber sembolüdür. Sinagoglar, Kuran'a göre Müslümanların koruması gereken ibadethanelerdir. (Hac Suresi, 40) Åžu halde iki dinin mensupları, neden birarada ve barış içinde yaÅŸamasınlar?
5) Tevrat Yahudilere yeryüzünde toprak iÅŸgal etmeyi ve kan dökmeyi deÄŸil, barış ve huzur saÄŸlamayı emretmektedir. İsrail soyu "milletler üzerine bir ışık" olarak tarif edilmektedir. Haham Dovi Weiss'in dediÄŸi gibi; "Sonsuz Kudret Sahibi Allah, Yahudi halkına, dünyanın üstündeki tüm insanlarla ve uluslarla barış içinde yaÅŸamayı emretmiÅŸtir. Bizim görevimiz kolaydır: Her zaman için Yaratıcıya mütevazice kulluk etmek. Tevrat'a inanan Yahudiler olarak, hangi insan veya insan grubu acı çekerse, onlara merhamet hissetmek ve göstermekle sorumluyuz."
EÄŸer İsrailliler Filistinlilere bugün davrandıkları gibi davranmaya devam ederlerse, bunun hesabını Allah'a veremeyebilirler. Masum sivil İsraillileri öldüren Filistinliler de, bu cinayetlerinin hesabını veremeyebilirler. Her iki tarafı da ÅŸeytani bir ÅŸiddete sürükleyen bu çatışmalara bir son vermek, Allah'ın rızasının gereÄŸi deÄŸil midir?
Yahudileri tüm bu gerçekler üzerinde düÅŸünmeye davet ediyoruz. Allah biz Müslümanlara, Yahudileri ve Hıristiyanları "ortak bir kelimeye" davet etmeyi emretmiÅŸtir:
De ki: "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müÅŸterek bir kelimeye gelin. Allah'tan baÅŸkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir ÅŸeyi ortak koÅŸmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız bir kısmımızı Rabler edinmeyelim. (Al-i İmran Suresi, 64)
Bizim, Kitap Ehli olan Yahudilere çaÄŸrımız da budur: ALLAH'A İMAN EDEN VE O'NUN VAHYİNE İTAAT EDEN İNSANLAR OLARAK, GELİN ORTAK BİR "İMAN" KELİMESİNDE BİRLEÅžELİM. HEPİMİZ YARATICIMIZ VE RABBİMİZ OLAN ALLAH'I SEVELİM. O'NUN EMİRLERİNE UYALIM. VE ALLAH'IN BİZİ DAHA DA DOÄžRUYA ERİŞTİRMESI İÇİN DUA EDELİM. BİRBİRİMİZE VE YERYÜZÜNE HUSUMET, GÖZYAÅžI VE KAN DEĞİL, SEVGİ, MERHAMET VE BARIÅž GETİRELİM. Filistin sorununun ve dünyadaki daha diÄŸer pek çok kavganın çözümü burada yatmaktadır. Gelin, hep birlikte bu çözüme ulaÅŸalım. Öldürülen ve acı çeken bunca masum insan, bunun son derece acil bir görev olduÄŸunu her gün bize hatırlatan bir iÅŸarettir. |